Eğer bu yazıyı okuyorsanız, İngilizce öğrenmeye başladınız ama ders kitaplarındaki basmakalıp ifadelerin dışına çıkmak, günlük hayatta kullanılan gerçek İngilizceyi öğrenmek istiyorsunuz demektir. Ya da “Zaten her gün dizi izliyorum, bari bir işe yarasın!” diyor da olabilirsiniz.
O zaman doğru adrestesiniz, çünkü bu öneri listesi, dil eğitimi veren uzmanların bakış açısıyla hazırlandı ve dizi izleyerek İngilizce öğrenmek isteyenlere özel ipuçları içeriyor.
Dil Öğrenirken Dizi İzlemek Neden Faydalıdır
Yeni bir yabancı dil öğrenirken o dilin yaygın olarak konuşulduğu bir ülkede yaşamıyorsanız, doğal dil edinim süreciniz biraz daha uzun olabiliyor. Dili konuşulduğu şekliyle duymak, duyduklarımızı taklit edip kendi cümlelerimizde kullanmak çok faydalı bir egzersizdir.
Eğer bunu yapmak için dilin konuşulduğu doğal ortamda bulunamıyorsak, yani yurt dışında, İngilizce konuşulan bir ortamda yaşamıyorsak, düzenli olarak dizi izleyerek bu açığı biraz olsun kapatabiliriz. Peki, neden bu İngilizce öğretmenleri sürekli film yerine dizi izlemeyi öneriyor?
Çünkü dizi izlemek, film izlemenin aksine, sizi düzenli olarak aynı karakterlerin konuştuğu bir ortama dahil eder. Amerika’da her gün dışarı çıkıp bir kafede arkadaşlarınızla buluşarak konuşma pratiği yaptığınızı düşünün. İşte İngilizce öğrenirken bu ortama en yakın şeyi size sağlayacak olan şey, dizilerdir. Çünkü hep aynı kişiler, benzer şekilde konuşur ve bu tekrarlar sayesinde farkında olmadan belirli konuşma kalıplarını öğrenirsiniz. Yani siz fark etmeseniz bile İngilizce öğrenirsiniz!
Bir başka faktör de, dizi listemizde de göreceğiniz gibi, yabancı dil öğrenme amacıyla herhangi bir içerik izlerken o içeriğin kısa olması önemlidir. Her bölümü 20 dakika olan bir komedi dizisi seçerseniz uzun bir filmde olduğu gibi kendinizi olay örgüsüne kaptırıp dile odaklanmayı unutmaz, yeni kelime bombardımanına uğramaz ve yeni öğrendiğiniz yapılara daha kolay odaklanırsınız.
Ayrıca, bölümler kısa olduğundan yeni öğrendiğiniz cümle kalıplarını tekrar etmek için diziyi tekrar izleyip durdura durdura çalışabilirsiniz.
Dizi İzleyerek Nasıl İngilizce Öğrenilir
Öncelikle belirtelim ki dizi izleyerek sıfırdan İngilizce öğrenmek düşündüğünüz kadar kolay olmayabilir. Bu amaca özel hazırlanmış diziler de var elbette. Hiç temeliniz yoksa, İngilizce öğrenenlere özel olarak her bir seviye için ayrı ayrı hazırlanmış dizileri izleyerek başlamanızı öneririz (bu dizilerin bir kısmına YouTube'dan ulaşabilirsiniz). Fakat biraz temeliniz varsa ya da İngilizce eğitimi alıyorsanız, bu temelin üzerine bir şeyler koyarak dizi izlerken İngilizcenizi geliştirmek daha kolay olacaktır.
“Ben zaten yıllardır İngilizce dizi izliyorum, birkaç kelime dışında bir şey öğrenemedim!” diyenleri de duyar gibiyiz. İşte bu yüzden, dizi önerileri listemize geçmeden önce İngilizcenizi geliştirme odaklı dizi izlemek için size birkaç ipucu vereceğiz.
Her şeyden önce, izlediğiniz dizideki İngilizce kelime ve ifadeleri öğrenmek ve ileride kendiniz de kullanabilmek istiyorsanız dizinin başına mutlaka elinizde bir kelime defteri ve bir sözlük (ya da sözlük uygulaması) ile birlikte oturun.
Durdur Tuşundan Korkmayın
Durdura durdura, çalışarak izlemek de bir başka önemli nokta. Diziyi bir kez Türkçe altyazılı izleyip merakınızı giderdikten sonra, ikinci kez, bu kez İngilizce altyazılı olarak izleyin ve karşınıza yeni bir kelime, deyim veya kalıp çıktığında durdurup, anlamını inceleyip defterinize not edin ve bu yapıları sesli olarak tekrar edin.
Kelime defterinize not alırken her kelime ya da ifadenin altındaki bir satırı boş bırakmayı unutmayın. Sebebini aşağıda göreceksiniz.
Altyazıların Kölesi Değil, Efendisi Olun
“İngilizce öğrenmek için dizileri altyazılı mı izlemeliyiz?” sorusunu da çok duyuyoruz. Eğer başlangıç seviyesindeyseniz, ilk zamanlar Türkçe altyazılı izlemenizde bir sakınca yok. Çünkü temel seviyede bir sözlük kullanıp birebir çevirisini yaparak anlayamayacağınız ifadeler ve deyimlerle karşılaşabilirsiniz.
Tabii bu noktada altyazı çevirisinin doğru ve iyi bir şekilde yapılması da çok önemli. Eğer altyazıda size çok ters gelen, izlediğiniz sahneye uymayan bir şeyler varsa, çeviride hata olabilir. Bu tür durumlarda dikkat etmek ve sözlükten karşılaştırma yapmakta fayda var.
Eğer orta veya ileri seviyedeyseniz, İngilizcenizi geliştirmek adına dizileri çok zorlandığınız noktalar dışında İngilizce altyazılı olarak izlemenizi öneririz. Bir süre sonra, konuşulanların çoğunu altyazılara bakmadan anlayabildiğinizi fark ettiğiniz noktada, altyazıları tamamen kapatabilirsiniz.
Yardımcı Uygulamalardan Faydalanın
Günümüzde izlediğiniz dizilerin Türkçe ve İngilizce altyazılarını aynı anda görmenizi, hatta kelimelerin üzerine geldiğinizde sözlük anlamlarına bakmanızı ve okunuşlarını dinlemenizi sağlayan pek çok uygulama var. Bazıları ücretsiz olan bu uygulamalardan da faydalanabilirsiniz. Google Chrome tarayıcınızdan Netflix üzerinden dizi izlerken kullanabileceğiniz Learn English with Netflix uygulama eklentisi bunlara bir örnek.
Bilgisayarlarında Google Chrome tarayıcısı üzerinden Netflix ve YouTube gibi sitelerden dizi izleyenler buraya tıklayarak başka uygulama seçeneklerine de ulaşabilirler.
Tekrar Yapmayı Unutmayın
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar, yeni bir kelime öğrenirken bu kelimeyi hafızamıza kazımak için en az 7 kez görmemiz ve kullanmamız gerektiğini göstermiş. Bu yüzden, kelime defterinizdeki notları düzenli olarak gözden geçirin.
Dizi izlerken not ettiğiniz kelime ve ifadeler birikip bir köşede unutulmasın. Her hafta mutlaka bunları okuyup tekrar edin. Kelime defterinizde kelimelerin altında boş bıraktığınız satırları hatırladınız mı? Tekrar yaparken o satırlara, o kelime ve ifadeleri kullanarak kendi cümleleriniz yazın. Elbette yazdığınız cümleleri İngilizce öğretmeninizin kontrol etmesinde fayda var.
Dizi izleyerek etkili bir şekilde İngilizce öğrenme konusundaki tüyoları aldığınıza göre, artık dizi listemize geçebiliriz:
İngilizcenizi Geliştirmek için Dizi Önerilerimiz
The Good Place
The Good Place; Micheal Shur tarafından yaratılan, bölüm başına ortalama 20 dakika olan Amerikan yapımı sitcom (durum komedisi) dizisidir. Ana karakterimiz Eleanor Shelltrop (Kristen Bell) bencil, kaba ve sakar bir insandır. Eleanor, bir hata sonucunda kendini The Good Place adında, sadece iyi ve günahsız insanları barındırıyor gibi görünen bir şehirde bulur ve bu hatadan faydalanarak sonraki hayatını sorunsuz bir biçimde sürdürmeyi amaçlar. Fakat işler planlandığı gibi gitmez.
Dizi, Eleanor’un ve The Good Place’de tanıştığı her biri birbirine taban tabana zıt karakterdeki arkadaşları Chidi Anogonye, Tahani Al-Jamil ve Jason Mendoza’nın bu tuhaf evrendeki maceralarını anlatıyor.
İngilizce öğrenme açısından inceleme: The Good Place’in anlaşılması kolay, akıcı bir dili vardır. Bu diziyi izlerken günlük konuşma dilini ve felsefeyle ilgili terimleri öğrenebilirsiniz. Ölümden sonraki hayat konusunu ilgi çekici ve komik bir şekilde işleyen The Good Place, başlangıç seviyesinden itibaren İngilizce öğrenmenize yardımcı olacaktır. Üstelik The Good Place’te küfretmek yasak(!) olduğundan, hemen her komedi dizisinde bolca duyulan küfürler yerine yaratıcı alternatiflerini öğreneceksiniz.
Kullanılan Dil: Amerikan İngilizcesi
Bölüm süresi: 20 dk.
Sezon Sayısı: 4
Türü: Komedi
İzlenebileceği platform: Netflix
Superstore
Justin Spitzer tarafından yaratılan Superstore, St. Louis’teki sıcak aile ortamını aratmayan büyük bir süpermarkette çalışan karakterlerin yaşadıklarını anlatır.
Mağazanın dindar ve babacan müdürü Glenn’in (Mark McKinney), emir komuta zincirine sıkı sıkıya bağlı yönetici yardımcısı Dina’nın (Lauren Ash), senelerin departman şefi Amy’nin (America Ferrera) ve her biri nevi şahsına münhasır diğer çalışanların ekibe yeni katılan Jonah (Ben Feldman) ile birlikte değişmeye başlayan, ama bir yandan da hep aynı kalan çalışma hayatlarını konu alıyor. Bu dizi, süpermarket çalışanlarının müşterilerle ve kendi aralarında yaşadıkları komik ve samimi diyaloglarla izleyenleri etkisi altında bırakıyor.
İngilizce öğrenme açısından inceleme: Belki de günlük hayatla ilgili İngilizce ifadeleri öğrenirken en çok işimize yarayacak dizilerden biri bu, zira dizi hepimizin hemen her gün alışveriş yaptığı türden bir süpermarkette geçiyor. Hele ki Amerika’da yaşamayı veya perakende sektöründe çalışmayı düşünüyorsanız mutlaka izlemelisiniz. Bu dizi, alışveriş ve iş İngilizcesiyle ilgili birçok farklı terimlerin kullanımı sayesinde, kelime hazinenizi geliştirecek birçok yeni kelime ve terim öğrenmenize yardımcı olacak. Üstelik farklı kökenlerden ve kültürlerden gelen karakterler sayesinde pek çok farklı aksan ve konuşma biçimi duyacak ve bunları daha rahat anlayacaksınız.
Kullanılan Dil: Amerikan İngilizcesi
Bölüm süresi: 22 dk.
Sezon Sayısı: 6
Türü: Komedi
İzlenebileceği platform: Netflix
I Am Not Okay With This
Carles Forsman tarafından yaratılan bu çizgi roman uyarlaması, doğaüstü elementler barındıran Amerikan yapımı bir gençlik dizisi. Kült korku filmi Carrie’den epeyce etkilenen bu dizi, günümüzün kültürel unsurlarını da başarıyla kullanarak hem nostalji arayanları hem de günümüz gençlerini içine alıyor.
Dizinin ana karakteri Sydney Novak (Sophia Lillis) depresif ve içine kapanık bir kişiliğe sahip. Sydney ergenlik çağının getirdiği zorluklarla mücadele ederken bir yandan da kendi bedeninde olan tuhaflıkları fark etmeye başlıyor. Sydney’in arkadaşı olan Stanley (Wyatt Oleff) tuhaflıkları ve komiklikleri sayesinde dizinin depresif yönünü biraz olsun yumuşatıyor. Sydney’in maceralarını izlerken izleyicileri lise yıllarına döndürüyor.
İngilizce öğrenme açısından inceleme: Dizinin kullandığı dil gayet anlaşılır. Çok yoğun diyaloglar yok, karakterlerin konuşmaları yavaş. Ağırlıklı olarak lise çağındaki gençlerin kullandığı günlük dili gördüğümüz için başlangıç seviyesinden itibaren izlemeye uygun.
Kullanılan Dil: Amerikan İngilizcesi
Bölüm süresi: 30 dk.
Sezon Sayısı: 1
Türü: Kara Komedi
İzlenebileceği platform: Netflix
Community
Dan Harmon tarafından yaratılan, bölümleri ortalama 20 dakika olan, Amerikan yapımı sitcom dizisidir. Ana karakterlerden Jeff Winger (Joel McHale) sahte diploması olan bir avukattır. Yaşadığı bir olay yüzünden avukatlığı elinden alınan Jeff Winger, tekrar avukat olmak için başarılı öğrenciler tarafından pek tercih edilmeyen devlet üniversitelerinden birinde okumaya başlar ve kendine ait 7 kişilik çalışma topluluğu kurar.
Dizide, aralarında Asperger sendromlu bir karakter ve efsanevi komedyen Chevy Chase tarafından hayat verilen ihtiyar bir delikanlı da dahil olmak üzere bu çalışma topluluğunda bulunan her biri birbirinden ilginç ve komik karakterlerin çatışmalarını, dostluklarını, aşklarını ve eğlenceli mücadelelerini göreceksiniz. İlk bölümden itibaren kendinizi bu çalışma grubunun bir parçası gibi hissedeceğinizden ve her geçen gün bu tuhaf karakterleri daha çok seveceğinizden eminiz. 7 yıl başarıyla süren bu dizide karakterin olgunlaşma serüvenine tanıklık edebilirsiniz.
İngilizce öğrenme açısından inceleme: Bu dizideki karakterler gayet tane tane konuşuyor, bu yüzden İngilizceleri gayet anlaşılır. Okul ortamında ve günlük hayatta arkadaşlar arasında sıklıkla kullanılan söz öbeklerini ve cümle yapılarını öğrenmek için ideal. Başlangıç seviyesinden itibaren keyifle izleyeceğinizi düşünüyoruz. Dizideki bazı karakterlerin, alışık olduğumuz kelimeleri farklı biçimlerde kullandıklarını da görebilirsiniz, bu da yeni kelime ve kelime öbekleri öğrenmenizi sağlayarak kelime hazinenize katkıda bulunacaktır.
Kullanılan Dil: Amerikan İngilizcesi
Bölüm süresi: 22 dk.
Sezon Sayısı: 6
Türü: Komedi
İzlenebileceği platform: Netflix
American Detective
Gerçek polisiye olayları canlandırmaların yardımıyla ele alıp gerçek tanıkların ve polislerin ifadeleriyle irdeleyen yarı-belgesel niteliğindeki bu dizi, İngilizce öğrenenler için ideal dizilerden biri. Gerçek bir dedektif olan Joe Kenda’nın tane tane anlatımıyla Amerikan yakın tarihindeki cinayetlerin nasıl çözüme ulaştırıldığını görürken bir yandan da İngilizce kelime dağarcığınızı geliştiriyorsunuz.
Hollywood senaryolarını aratmayan birbirinden inanılmaz suçların polislerin titiz çalışmalarıyla çözüme ulaştırılmasını izlerken kendinizi ekiple birlikte suçu çözmeye çalışırken bulacaksınız.
İngilizce öğrenme açısından inceleme: Bu dizinin anlatıcısı o kadar yavaş ve tane tane konuşuyor ki sanki diziyi İngilizce öğrenenler için hazırlamış! Bu net anlatım sayesinde başlangıç seviyesinden itibaren bu diziyi izleyebilir ve hem günlük konuşmaları hem de polisiye jargonunu öğrenebilirsiniz.
Kullanılan Dil: Amerikan İngilizcesi
Bölüm süresi: 42 dk.
Sezon Sayısı: 2
Türü: Realite, Polisiye, Belgesel
İzlenebileceği platform: BluTv
The Irregulars
Tom Bidwell tarafından yaratılan The Irregulars, suç, gizem ve doğaüstü elementleri barındıran İngiliz yapımı dizidir. Talihsizliklerle dolu hayatlarındaki güçlüklerle birbirlerinden destek alarak baş etmeye çalışan bir grup kimsesiz ve yoksul gencin başlarından geçen fantastik olaylarla birlikte kendilerini dedektiflik yaparken bulduğu bu dizi sizi 1900’lerin Londra’sının gizemli ve karanlık atmosferine sokuyor.
The Irregulars aslında Sir Arthur Doyle’un yarattığı dünyaca ünlü dedektif Sherlock Holmes’tan esinlenen onlarca diziden biri, ama bu meşhur dedektifi olayların eksenine yerleştirmeyerek benzerleri arasından sıyrılıyor. Üstelik bu kez işin içinde özel güçlere sahip insanlar ve paranormal olaylar da var!
İngilizce öğrenme açısından inceleme: Bu dizi, İngiliz aksanına aşina olmak isteyen fakat bu aksanı anlayamamaktan korkan kişiler için ideal. Karakterler çok baskın bir İngiliz aksanıyla konuşmuyor. Bir yandan Viktorya dönemine gerçekçi bir ayna tutan bir yandan da fantastik öğelerle kendi evrenini yaratan dizide geçen konuşmaların çoğu modernize edildiğinden ilginç bir dil deneyimi de sunuyor.
Kullanılan Dil: İngiliz İngilizcesi
Bölüm süresi: 55 dk.
Sezon Sayısı: 1
Türü: Polisiye, Gizem, Gerilim, Fantastik
İzlenebileceği platform: Netflix
Behind Her Eyes
Behind Her Eyes, Sarah Pinborough’ın kitabından uyarlanan ve Steve Lightfoot tarafından yaratılan, İngiliz yapımı psikolojik gerilim dizisi. Bu dizi hakkında bundan fazlasını söylemek ciddi spoiler vermek anlamına geleceğinden, konusuna dair pek ipucu veremesek de olay örgüsünün ve sonunun sizi şaşırtacağından eminiz.
Dizi her ne kadar bekar anne Louise (Simona Brown) ile evli patronu David’in (Tom Bateman) gizli ilişkisi ile başlayıp David’in eşi Adele (Eve Hewson) ile arkadaş olmasıyla karmaşık bir aşk üçgenine evriliyor gibi görünse de bir iki bölüm sonra dizinin basit bir yasak aşk hikayesinden çok daha fazlası olduğunu göreceksiniz… Behind Her Eyes, psikoloji, parapsikoloji ve gizem sevenlerin, dedektifçilik oynamak isteyenlerin bayılacağı bir dizi.
İngilizce öğrenme açısından inceleme: İngilizce kullanımı açısından bu dizinin listemizdeki üst seviye dizi olduğu söylenebilir. Fakat İngiliz İngilizcesi öğrenmek, İngiliz ve İskoç aksanlarına aşina olmak için en uygun dizilerden biri. Karakterler çok yoğun bir İngiliz aksanıyla konuşmadıkları için izlerken hem konuşmaları anlayabilir hem de aksana aşina olmaya başlarsınız. Bu dizide psikoloji ve parapsikoloji konusu işlediği için bu alanlara özel terimler ve kelimeler de içeriyor. Bu açılardan İngilizce öğrenme sürecinde orta seviyelerden itibaren izlenmesini önerebiliriz.
Kullanılan Dil: İngiliz İngilizcesi
Bölüm süresi: 50 dk.
Sezon Sayısı: 1
Türü: Psikolojik Gerilim, Gizem
İzlenebileceği platform: Netflix
Comments